Dünya Abhaz-Abaza Kongresi
2015-08-27
Arkadaşlar,
Bu toplantıya davet almayanlardanım. O yüzden, yazacaklarımın ne kadarının haset’ten ne kadarının gerçek’ten olduğuna karar vermeyi size bırakıyorum.
Ön bilgi:
-1989’da, Abhaz/Abaza’larla birlikte Kuzey Kafkas halklarının hemen tamanının yer aldığı Kafkasya Dağlı Halklar Asamblesi (1991’de adı Kafkasya Dağlı Halklar Konfederasyonu oldu) kuruldu ve ilk kongresi Sohum’da yapıldı. -1991’de, anavan ve diyasporada yaşayan Adige, Abhaz/Abaza ve Wubıh’ları kardeşlik ve birlik çatısı altında biraraya getirmek üzere Dünya Çerkes Birliği kuruldu ve ilk kongresi Nalçik’te yapıldı. -1992’de (savaş başladıktan hemen sonra) anavatanda ve diyasporada yaşayan Abhaz/Abaza’ların gücünü birleştirmek üzere Dünya Abhaz/Abazin(Abaza) Birliği kuruldu ve ilk kongresi Gudauta/ Lıhnı’da yapıldı.
Bunların üçü de, (anavatanda ve diyasporada) kardeşliği, birliği ve dayanışmayı sağlamak/güçlendirmek üzere ve birbirini tamamlamak düşüncesiyle kurulmuştur. Bu yüzdendir ki, her üç örgütlenmeye aktif katılım sağlayan Abhaz/Abaza kadrolar hemen hemen aynıdır.
Abhaz/Abazin (Abaza) Birliği, kuruluşunu takiben Dünya Çerkes Birliği’nin bileşeni olmuştur.
Sonra ne oldu?
1994/95’de Kafkasya Dağlı Halklar Konfederasyonu dağıldı.
2005/2006’da Abhaz/Abazin(Abaza) Birliği Dünya Çerkes Birliği’nden ayrıldı. Takiben, hem anavatanda hem diyasporada Adige-Abhaz/Abaza ayrışması kanser gibi yayıldı.
. . .
Abhaz/Abazin (Abaza) Birliği Dünya Çerkes Birliği’nden ayrılmasına paralel olarak Türkiye’de de İrfan Argun’un başkanlığındaki Dayanışma Komitesi’nin öncülüğünde, Abhazları Kaffed’den ayıracak yeni federasyon kurma çalışmaları başlatıldı. Bu süreçte Komite mi DAAK’yı, DAAK mı Komite’yi etkiledi, tartışılabilir. Belki de her ikisi de birbirini etkilemiştir.
Sonra, kurulan Abhazfed kendi içinde ayrıştı. Abhazfed’de istediği isimleri yönetime getiremeyen Komite, Abhazfed yönetimine savaş ilan etti. Ve bildiğimiz bugünlere gelindi.
DAAK, hem Abhazfed’in kuruluşunu destekledi, hem de Abhazfed çatışmasında Komite safında yer aldı. Yani DAAK, Türkiye’deki parçalanmanın teşvikçisi ve destekçisi oldu. Sırasıyla DAAK’da başkan yardımcılığı ve genel sekreterlik görevi üslenen (rahmetli) Yura Argun ve Genadi Alamia, bu ayrışma sürecini fiilen desteklediler.
Ve bugün hala, DAAK yönetiminin Türkiye’deki iş ortağı Komite’dir. (İrfan Argun çizgisinin yılmaz savaşçıları) Erdeşan Kobaş-İlhan Kıymet-Bediz Tantekin nüvesinde varlığını sürdürmeye çalışan Komite…
Ve bugün, Komite ile Abhazfed nasıl kanlı-bıçaklı ise, DAAK ile Abhazfed de öyle kanlı bıçaklı.
Üç-dört yıl önce iki tarafı buluşturmak ve birlik sağlamak üzere Abhazya’da düzenlenen DAAK toplantısında ne rezillikler yaşandığını, Komite ve Abhazfed kadrolarının nasıl birbirleriyle kavga ettiklerini hepimiz hatırlıyoruz. Ve sonrasında daha pekçok didişme…
Tüm bu süreçlerde DAAK hep Komite tarafında yer aldı. Sonuç olarak, şimdi neredeyiz? Abhaz/Abaza-Adige birliği parçalandı. Buna vesile olanlar kendi içlerinde parçalandı. Herkes pozisyonunu koruyor ve parçalı hal devam ediyor.
. . .
Bu istişare toplantısı böyle bir ortamda yatılıyor.
Şayet DAAK, yaşanan tüm bu parçalanma sürecinin muhasedesini yapmak ve yeniden birlik ruhu oluşturmak üzere kolları sıvadıysa eyvallah. Yok, Komite-Abhazfed didişmesinde Komite lehine ağırlık oluşturmak üzereyse, bırakalım ne halleri varsa görsünler.
O yüzden, bizden davet alan arkadaşlar katılmaya karar vermeden önce toplantıya bizden başka kimlere davet yapıldığını ve kimlerin katılım teyidi verdiğini öğrenmelerinde yarar var. Bu, Komite çizgisini güçlendirme girişimi ise, Kaffed’in ve Kaffed AÇG’nin buna garnetür olmasını hiçbirimiz istemeyiz.
Bugüne kadar Abhazfed’le Komite ekibine belli bir mesafede durmuşken, şimdi Komite çizgisine meyletmemizin elle tutulur gerekçeleri olması lazım. Var mı? Bilemiyorum…
Dolayısıyla önerim şudur. Toplu katılımda bulunup, ne oduğunu tam bilemediğimiz bir girişime sayısal güç katmak yerine, davet alanlarımızdan birinin gözlemci olarak katılmasını tercih edebiliriz. Sonrasında, değerlendirmemizi bu arkadaşın gözlemleri ışığında yapar ve sağlıklı bir tutum geliştirmeye çabalarız.
Hayır, bu davet Kaffed’de veya Kaffed AÇG’ye değil kişilere yapılmıştır ve kişiler kendileri karar verecek deniyorsa da diyecek birşeyim yok. Bu durumda bakanlık daveti alan milletvekilleri konumuna düşeriz ki, Allah kimseyi Tuğrul Turkeş durumuna düşürmesin.